12 Eylül 2013 Perşembe

Siz Kabirdekiler Cumayı Bilir Misiniz ?

FAKİH Anlatıyor:

-Babam bana şöyle anlattı:
-Salih Meri, cuma gecesi, cuma namazını kılmak üzere mescide gitmek için yola çıktı. Kabristana uğradı. Kendi kendine şöyle dedi:

-Tan yeri ağarıncaya kadar kalayım.

Kabristanın içine girdi. İki rekat namaz kıldı. Bir kabre dayandı. Gözlerine uyku geldi. Şöyle bir rüya gördü: Kabirde yatanlar kabirlerinden çıkmışlar, halka halka olup oturmuş, konuşuyorlar.

Bir de baktı ki,onlardan ayrı, kirli elbiseli bir genç, bir köşede, üzüntülü bir halde oturuyor. Onu yanlarına oturtmuyorlar. Oradakilerin hepsine tepsi tepsi, üzeri mendillerle örtülü hediyeler gelip dağıldı. Herkes kendi tabağını aldı; sonra kabrine girdi. En sonuna bu genç kaldı.

O da üzüntülü bir halde, kalktı; kabre girmek istedi. Hemen ona sordum:

-Hey Allah'ın kulu, sende gördüğüm bu üzüntü neden? Sonra gördüğüm bu hal nedir?

Bana şöyle dedi:

- Ey Salih Meri, sen o tepsileri gördün mü?

- Evet, gördüm, deyince şöyle anlattı:

- O tabaklar, hayattakilerin ölülerine hediyeleridir. Onların adına verdikleri sadaka, yaptıkları dua, cuma geceleri onlara gelir.

Daha sonra şöyle dedi:

- Ben, Sindli biriyim. Anam hacca gitmek istedi; beraber yola çıktık. Basra’ya gelince öldüm. Bundan sonra anam evlendi. Kendisinin bir oğlu olduğunu ve öldüğünü kocasına anlatmadı. Dünyaya daldı. Ne bir işaretle ne de bir sözle beni andılar.

Ölümümden sonra beni hatırlayan kimse olmayınca üzülmek bana haktır.

Sordum:

-Senin ananın evi nerede?

Onun yerini bana anlattı.

Sabah oldu Namazımı kıldım. Sonra gittim. O kadının evini sordum, buldum.

Yanına gittim,izin istedim. Kendimi ona tanıttım, kapıdan:

-Ben Salih Meri'yim, dedim. İzin verdi, içeri girdim.

Şöyle dedim:

-Benim söyleyeceğim söz, senin söyleyeceğin söz hiç kimse tarafından duyulmamalıdır. Böyle istiyorum.

Ona yaklaştım, aramızda bir perde kaldı.

Şöyle sordum:

-Sana Allah'tan rahmet dilerim, çocuğun varmı?

-Yoktur.

Tekrar sordum:

-Daha önce bir çocuğun olmuş muydu?

Derin bir nefes aldı, sonra şöyle...

Benim Peygamberim Beni Kurtarır

Oruç Reis esir edilmişti. Bir süre zindanda kaldıktan sonra çıkartılarak bir gemide küreğe çakıldı. Papazlar ve Şövalyeler, İtalyanca, Ru...